Üniversiteye giriş sınavının açıklanmasıyla birlikte gözlemlenen durumlardan biri yeni neslin okuduğunu anlamama sorunsalı…
Peki bu durumdan nasıl kurtuluruz diye düşünüyorsanız çözümü çok açık; tabi ki çok okuyarak!
O halde bir yerden başlamak lazım diyorsanız, işte sizin için derlediğim birbirinden güzel 9 kitap önerisi.
1- Aldous Huxley – Cesur Yeni Dünya
Endişe Çağı’nın başyapıtı.
Ursula K. Le Guin
Teknolojinin tek gerçeklik, duyguların ise uzak durulması gereken kavramlar olduğu bu gelecekte, Ford tanrının yerini almıştır. Aile kavramının yozlaşma göstergesi olarak algılandığı bu çağ, soma adı verilen hap sayesinde herkesin mutlu ve hayattan keyif aldığı bir sistem üretir.
Ancak bu toplum yapısının aksine bir yaşam süren vahşi, bu toplum içerisinde varlığını sürdürebilecek mi?
2- George Orwell – 1984
George Orwell’in kült romanı 1984, yazarın geleceğe ilişkin bir distopyasıdır. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeninin anlatıldığı bu romanda, bu düzene karşı çıkanların sonu farklı bir dille anlatılmaktadır.
3- Ray Bradbury – Fahrenheit 451
Guy Montag işini seven bir itfaiyecidir. Televizyonun ve teknolojinin hüküm sürdüğü bu karanlık çağda okuma eylemi yok olmak üzeredir ve itfaiyeciler yangın söndürmek yerine ortalığı ateşe vermektedir. Montag’ın işi ise yasadışı olan üretimlerin en tehlikelisini yani kitapları yakmaktır.
Yeni komşusu Clarisse’le tanışmasıyla birlikte kitapların değerini sorgulamaya başlayacaktır.
Yazılmış en iyi bilimkurgu romanı. İlk okuduğumda, yarattığı dünyayla kabuslar görmeme sebep olmuştu.
Margaret Atwood
4- Herman Melville – Moby Dick
”Pequod adlı bir balina gemisinin son yolculuğunu, balinaların nasıl avlandıklarını, geminin sonunda nasıl battığını anlatan Moby Dick, ilk bakışta denizlerde geçen bir serüven romanı sayılabilir. Ne var ki insan Moby Dick’i okudukça, okuduklarını düşündükçe, kitabın derinliğini, gerçek anlamını sezmeye başlar” diyor Mina Urgan.
5- Kazuo Ishiguro – Beni Asla Bırakma
2017 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Kazuo Ishiguro, Beni Asla Bırakma adlı romanında yatılı bir okul olan Hailsham’ın öğrencilerinin mutlak kaderleri üzerine eğiliyor.
Kathy H. de bir Hailsham mezunu. Otuz bir yaşında olan Kathy, Hailsham’daki yakın arkadaşlarının yeniden hayatına girmesiyle birlikte geçmişi sorgulamaya başlıyor. Onları özel kılan şeyin ne olduğunu ve hayatlarını nasıl şekillendireceğini anlamaya çalışır.
6- Jose Saramago – Körlük
Adı bilinmeyen bir ülkenin adı bilinmeyen bir kentinde, arabasının direksiyonunda trafik ışığının yeşile dönmesini bekleyen bir adam ansızın kör olur. Arkasından bütün körlük salgını bütün kente, hatta bütün ülkeye yayılır. Ne yönetim kalır ülkede, ne de düzen; bütün körler karantinaya alınır.
Roman, kentteki akıl hastanesinde karantinaya alınan, oradan kurtulunca da birbirinden ayrılmayan, biri çocuk yedi kişiye odaklanır.
7- Carl Sagan – Soluk Mavi Nokta
… obje ne kadar uzak o kadar mavi görünür. Niçin? Çünkü hava mavi ışığı, kırmızıya göre çok daha iyi yayar. Yani bu noktanın mavimsi görüntüsü, yoğun ama şeffaf atmosferinden ve sıvı sudan oluşmuş derin okyanuslarından gelir. Peki ya beyazlık? – Soluk Mavi Nokta
İnsan ırkı nihayet radikal anlamda yeni bir sınır bölgesine, yani uzayın sınırına gelip dayandığında, gelecek kuşaklar çağımıza geçip gitmiş bir zaman olarak bakacaklardır. Soluk Mavi Nokta’da Carl Sagan, kozmostaki bu muhteşem tarihimizin izini sürüyor ve güneş sistemimizden çıkıp galaksilerin ötesindeki mesafelere yol alırken, bize daha önce bir karaltı gibi görünen bu yeni geleceği anlatıyor.
8- Amin Maalouf – Ölümcül Kimlikler
İçine doğduğumuz toplum ait olduğumuz yapı mıdır yoksa ait olduğumuzu hissettiğimiz yer mi kimliğimizi belirler?
Amin Maalouf, Ölümcül Kimlikler’de çok yönlü ve saydam bir sorgulamanın eşliğinde bize bu sorunun cevabını vermeye çalışır. Bir kişinin birden fazla yere ait olduğunu yani kendini birden fazla yere ait hissedebileceğini farklı bir dille anlatmaya çalışır.
9- John Steinbeck – Fareler ve İnsanlar
Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar adlı romanı birbirine zıt karakterdeki iki mevsimlik tarım işçisinin, George Milton ve akli dengesi bozuk arkadaşı Lennie Small’un öyküsünü anlatır. Küçük bir toprak satın alıp insanca bir hayat yaşamanın hayalini kuran bu ikilinin öyküsünde dostluk ve dayanışma duygusu önemli bir yer tutar.
Hepsi çok iyi 1984’ün esinlendiği Zamyatinin BİZ kitabını da öneririm. Hapisahanede yazmış.
Balzac da okunmalı.
Soluk Mavi Nokta adlı kitabı okumayı isterim en yakın zamanda okuyacağım:) Faydalı güzel bilgiler paylaşıyorsun. Emeğine sağlık. Levent Y.
Teşekkürler, keyifli okumalar. 🙂