İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Caspar David Friedrich: Romantik Manzaralar

Bir dağın zirvesinde, aşağıdaki vadiye bakmak nasıl bir duygu? Doğanın ihtişamı ve insanın alçakgönüllüğü, Caspar David Friedrich’in sanat pratiğinin odak noktasıdır. 19. yüzyılda eser veren Friedrich, Alman Romantik Hareketi’ni görkemli ve gizemli bir mercek altında doğaya tanımlar.

“Sis Denizinin Üzerinde Gezici”, 1818, Caspar David Friedrich

1774 yılında Kuzey Almanya’da, on çocuklu bir ailenin çocuğu olarak doğan Friedrich, erken yaşlardan itibaren çizim yapması için teşvik edilir. Daha sonra, bir Lütherci teolog ve papaz olan Ludwig Gotthard Kosegarten’den etkilenerek Greifswald Üniversitesi’nde okur. Kosegarten, doğal dünyanın Tanrı’dan gelen bir vahiy olduğuna ve sanatçının Tanrı’nın doğal harikalarına tefekkür ederek bu dünya ile öbür dünya arasında arabuluculuk yapması gerektiğine inanan görüşü benimsiyordu. Daha sıkı bir sanat eğitimine giren Friedrich, 17. yüzyılda yapılan Hollanda manzaralarına göz atmaya başladığı Kopenhag Akademisi’nde eğitimine devam eder. Bu ilk etkiler, bugün bile aynı düşünce ve merak uyandıran ikonik tarzını şekillendirmiştir.

19. yüzyıl romantik hareketi, dünyaya dair rasyonel ve mantıklı aydınlanma görüşüne meydan okumuştur. Bu hareket, bireysel duyu ve duyguların dünyayı yorumlamanın eşit derecede önemli olduğunu ortaya koyar. Friedrich bu hareketi benimsemiştir ve romantik manzarada hayal gücünün ne derece önemli olduğunu ortaya koyar. Aydınlık dağ manzaralarını yakalar, sisle kaplanmış Gotik yapıları ve karanlık manzaraları resimlerine yansıtır. Bütün çalışmalarının alegorik olması amaçlanır, çoğu zaman doğal dünyanın ihtişamı ve gücüne kıyasla insanın önemsizliğini vurgular.

Kariyeri boyunca, her ne kadar büyük isimler tarafından desteklense de, daha sonraki yaşamında Romantik Hareket’in heyecanı kaybolur ve Friedrich bir şekilde unutulur. 20. yüzyıla kadar, Friedrich’in çalışmaları, modern burs için çalışmalarına yön veren Norveç sanat tarihçisi Andreas Aubert tarafından yeniden keşfedilir. Edvard Munch, Max Ernst ve diğer gerçeküstücüler Friedrich’in eserlerini bir ilham kaynağı olarak görmeye gelirler. Günümüzde dahi, çağdaş sanatçılar, onun resimlerine mistik manzaralara yaratıcılık ve insanlık için yol gösterici bir örnek olarak bakmaktadır.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir